Ilker Unlu
Atalık tohumların anlamı ve değeri hepimizce malum.‘Atalık’ tanımı zaten kendi başına bu tohumların tarihimizle içiçe geçmiş olduğunu, dede ve anneannelerimizin yaşamlarında önemli bir yer tutup günümüze kadar geldiğinin işareti.
Bu tohumların bulundukları coğrafyaya çağlar boyunca dikkatle seçilerek uyum sağlayıp geçmiş nesillerin çocuklarını yetiştirmelerine sadece besinsel değil maddi olarak da kaynak oluşturduklarını biliyoruz. Bu nedenle adı geçen bir kese domates tohumu sadece sıradan bir domates anlamına gelmiyor. Aynı zamanda tarihin içinde bizlerle yolculuk etmiş sözlü edebiyatımız, yöresel kıyafetler, bölgesel mimarı metodları ya da folklorik dans ve müziğimiz kadar bizi biz yapan yüzlerce parçanın sadece bir tanesi. Kaybolmasına izin verilen her bir değer geçmişimizin yanı sıra bugünümüzü anlamamız konusunda da kaçırılan bir fırsat.
İnsanlığın varoluşuna katkısı olmuş her şey belki de bu nedenle atalık tanımıyla onurlandırılabilir. Hem de dünyanın her köşesinde. Her kültürün kendi atalık değerleri var ve farkında olanlar bunların korunmasında rol oynamak için çalışmalar yürütüyorlar.
Köpek ırkları da böyle! Bu da nerden mi çıktı? Anlatayım. Köpeklerimizin de insanların mevcut yetenekleriyle başa çıkamayacakları hayati konulara vazgeçilmez cevaplar olduklarını yadsıyabilir miyiz?
Köpekler bizlerden defalarca daha iyi duyuyor, koku alabiliyor, dostu düşmandan ayırabiliyor ve koşulsuz sevebiliyorlar. Yaşamlarımıza o kadar iyi adapte olabilme yeteneğine sahipler ki geçmişte kullanıldıkları bazı görevler artık mevcut olmasa bile günümüzde yaşamlarımızı renklendirmeye, anlam katmaya devam ediyorlar.
Köpek ırkları, uzak ve yakın tarihimizde insanla omuz omuza çalışageldikleri bu işbirliğinden doğdular. ‘Atalık‘ deyimini bu nedenle hakketmediklerini düşünmek haksızlık olur. Pek çok ülke gibi Türkiye’de tarihin koridorunda sürüsünü korumuş, avında yardımcı olmuş, kapısında bekçilik etmiş köpeklere sahip. Bazıları hala keşfedilmeyi beklerken bazıları şimdiden dikkat çekmeye başladılar. Kangal, Akkuş (Akbaş) ya da Malaklıdan bahsetmiyorum. Arabacı palisinden, Orta Anadolu Tazısından, Trabzon Tonya Finosu, Zerdava gibi cevherler kastım.
Bir avuç insan anneannelerimizin tarhana tariflerini, iğne oyası modellerini ya da en verimli bostan tohumlarını korurken diğer bir grup da işte bu toprakların endemik köpek ırklarını korumak istiyor. Çünkü onlar da atalık tanımını tohumlar kadar hakkediyorlar.
Comments