Hepimiz duymuşuzdur. Birçok grup sadece barınaklardan köpek kurtarmayı ve asla satın almamayı savunuyor. Bu aslında köpek dünyasına çok zararlı olabilir. Evet tabii ki merdiven altı üreticilerin ve toplu üretim yapan çiftliklerin, korkunç ve kapatılması gerektiğine katılıyorum. Evcil hayvan dükkanlarının, düzgün “yetiştiricilerden” geldikleri iddiasıyla yavru satmaması gerektiğine sonuna kadar katılıyorum. Bunlara inandığım halde, “köpek satın almayın” sloganına katılmıyorum. Açıklayayım.
Köpek kurtarıcıları gerçekten de köpek dünyasında çok değerli bir şey yapıyorlar. Gecelerini ve hafta sonlarını, köpekleri kurtardıkları korkunç koşullardan bir yerden diğerine nakletmek ve onları barındiracak yere sahip yeni koruyucu evleri bulmak, tüm bunları organize etmek ve barınaklar hazırlamak için harcıyorlar. Evlat edinme evraklarını taramak ve köpeklerin bakımları için potansiyel sahiplerle görüşmek ve ilk denemede mükemmel evi bulmak için saatler harcıyorlar. Onları bu istenmeyen hayvanları kurtarma ve hayatlarını sonsuza dek değiştirme çabalarından ötürü takdirle karşılıyoruz. Ancak bu, onlar hakkında bir makale değil, hepsi birer kahraman ve size çok teşekkür ediyorum.
Diğer tarafta, kaçınız şahsen bir köpek yetiştiricisini tanıyorsunuz? Köpek yetiştiricileri soylarındaki genetik anormallikleri azaltmak için gelecekteki batımların babasını seçerken doğru kişiliğe, fiziksel ve genetik yapıya sahip bir köpek aramak için günlerini saatlerini verirler. Hafta sonlarında ceplerinden büyük mastaflar yaparak ülke çapındaki yarışmalara köpeklerini sokarak uzman hakemler tarafından değerlendirilmelerini sağlarlar. Bunu yaparken aynı zamanda ırk standardına en yakın üretimi yaptıklarını kanıtlamak için ırkın en iyisi unvanını almaya çalışırlar. Genetik anormallikler tespit etmek için köpeklerinin kalçaları, dirsekleri ve gözlerini kontrol ettirirken büyük paralar harcar ve eğer bir sorun çıkacak olursa düşünmeden o köpeği üretim programlarından çıkarırlar. Bu köpek daha sonra ömür boyu iyi bakılacağı bir eve yerleştirilir.
Bir batım planlamadan önce bu köpeklere binlerce de dolar harcanır. Yavruların bir batımına harcanan zaman da cabası. Doğum sırasında herhangi bir komplikasyon ortaya çıkarsa ve gerekirse müdahale etmek için dişinin başında adeta nöbet tutarlar. Bazen o kadar çok yavru vardır ki, hepsinin sağlıklı kalmasını sağlamak için bir yetiştirici bütün gece yavrularını emzirmek için anneyle beraber uyanık kalır. Böylece herkes yeterli bir besin aldığından emin olurlar.
Yavrular yeterince büyüdüklerinde ev seçme zamanı gelir. Arama kurtarma ya da polis köpekleri nasıl seçiliyorsa ayrıntılı bir soru-cevap yoluyla yavrularına en uygun aileleri bulmayı hedeflerler. Bir çoğu potansiyel alıcılara olur da bir nedenle köpekten vazgeçmeleri gerekirse öncelikle köpeği kendisine geri getirmesi gerektiği konusunda kanuni bir kağıt imzalatır. Böylece kendi yetiştirdiği kan hattının sorumluluğunu işler yolunda gitsin ya da gitmesin öncelikle kendi üzerine almış olur. Sonuçta o kişiyi başta seçen de kendisidir. Yetiştiriciler ayrıca gelecekte showlara cikarma ve damızlık amaçlı satılmadığı sürece yavrularını kısırlaştırma sözleşmesi ile satmaktadır. Bir köpek yavrusu satın alındığında, fiyat asla o köpek yavrusu için harcanan zaman ve saat miktarına denk gelmeyecektir. İşte zaten de bu yüzden insanlar köpek yetiştirmektedir.
Yetiştiriciler, ırklarının bütünlüğünü sağlamak ve aynı zamanda ırkı daha da güçlendirmeye yardımcı olmak ister. Birçok yetiştirici, ırkın genelinin sağlığının karşılaştırılmasında kullanılmak üzere köpek genetik testleri için doku/kan numunesi bile bağışlar. Köpek ırkları, sağlığı ve ilgili tüm konularda yeni çıkan araştırmaları okumak ve ırkları için yeni tedavileri anlamak ve analiz etmek için saatler harcarlar. Birçok kez bir veterinere ne tür anesteziklerin en güvenli olacağını söyleyebilir, bazı gıda bileşenlerinin alerjileri tetiklediğini ve hangi antibiyotiklere reaksiyonlar gösterdiklerini bilirler. ırklarını, onları tedavi eden veteriner hekimden çok daha iyi bilirler.
Ayrıca birçok yetiştirici de yetiştirdikleri ırklara mensup sahipsiz köpekleri kurtararak yeniden sahiplenilmelerini sağlarlar. Bu amaçla dernekleri içinde bir fon oluşturup ilgili barınak ya da köpek kurtarma/sahiplendirme organizasyonları ile organize halde çalışmaya devam ederler.
Bu yetiştiriciler PETA gibi gruplarca saldırıya uğruyor ve birçok barınak, aşırı köpek popülasyonundan onları suçlamaya kalkıyor. Hatta kimileri onları merdiven altı üretim yapan hatta büyük sayılarda şaibeli şekilde üretim yapıp evcil hayvan mağazalarına satan sorumsuz ve aç gözlü kişilerle bir görmek istiyorlar. Hiç gerçek bir yetiştiricinin evine kamyon dolusu yavru girip çıktığını gördünüz mü? Havasız tıkış tıkış kafeslerde yâri aç yâri tok köpeklerin varlığına şahit oldunuz mu? Hiçbir yetiştirici bunun köpeklerine olmasına izin vermez.
“Evlat edinme alışkanlığı” sloganı kullanıldığında, temelde sahip olmaya değer tek köpeğin karışık bir cins olduğunu söylenmis oluyor. Saf ırkların sevilmeyi hak etmediğini belirtiyor.
Barınakların sahipsiz köpeklerle dolu olmasının nedeni sorumluluğunun bilincinde yetiştiriciler değil ihmalkar köpek sahipleridir. Köpeği olan ancak onu eğitmeyi ya da kısırlaştırmayı göze alamayan insanlar. Bu da istenmeyen yavrulara yol açar.
Bir köpek edinip artık yaşamlarına uymadığını düşünen ve ondan kurtulmayı seçen insanlar gerçek problemdir. Köpek evlat edinmenin de köpek yetiştirmenin de önemli bir hizmet olduğuna inanıyorum ve bu yüzden her ikisini de yaptım. Ayrıca yetiştiricilerden saf bir yetiştirilmiş köpek aldım. Bu köpekler sözleşmeli olarak kısırlaştırma ve bir ömür boyu gerekirse yetiştiricisine geri götürmem şartıyla geldi. Herhangi bir nedenden dolayı bu köpekleri tutamazsam, asla bir sığınağa gitmezlerdi, yetiştiriciye geri dönerlerdi.
Şu anki köpeğimi ilk kez eve getirdiğimde sarı bir Labrador’a benziyordu. İnsanlar bana onu nereden bulduğumu sorduklarında hamile annesini sokaktan kurtardım ve yavruları büyütüp sahiplendirdikten sonra bir tanesini tuttum dediğimde işte böyle olmalı diyorlar. ”Hayır. Hayır olmamalı. Annenin çok önceden kısırlaştırılmış olması gerekirdi. Hiç bir zaman evsiz sokaklarda dolaşmamalıydı. Köpeğimi seviyorum, ama bana geliş şartları asla böyle olmamalıydı. Köpek sahibi olan insanları araştırmak için daha iyi bir iş çıkarsaydık, bunlar olmazdı. Bununla sorumlu yetiştirme ve kurtarmayı kastediyorum. Slogan asla “köpek satın almayın” dememeli. “Sorumluğunun bilincinde bir şekilde evlat edin ya da satın al” olmalıdır. Saf yetiştirilmiş köpekler kötü adamlar değildir. Tüm safkan köpeklerim, yuva ararken geçici süre ile eve getirdiğim tüm kedi ve köpeklere harika arkadaşlık ettiler. Rottweilerim, şiddetli ayrılık kaygısı ile hasta bir pitbull yavrusunu eğitmeme yardımcı oldu ve Berne Dağ Köpeğim hayatı boyunca birden fazla evlat edilmiş köpekle dostluk kurdu.
Daha yaşlı bir köpeğin bir eve ihtiyacı varken eve yavru bir köpek aldılar diye insanları yargılamayı bırakın. Çünkü o köpek yavrusu da bir eve ihtiyaç duyuyor. Başka birilerinin hatası nedeniyle sahipsiz kalan bir köpek nedeniyle safkan üretim yapan yetiştiricileri yargılamayı bırakın. Köpekleri bir barınağa yerleştiren durumu yaratanlar onlar değiller.
Belki bir barınaktan evlat edinmeye çalıştılar, ancak barınak, inanılmaz köpek ebeveynleri olsalar da, uygun bir ev olmadıklarına karar verdi. Birçok sığınma evi sıkı kurallara sahiptir ve bir barınak tarafından reddedildikten sonra birçok kişi, yavruları için bir evde aradıkları farklı kriterlere sahip bir yetiştiriciye gitmeye karar verebilir. Ben bir apartman dairesinde yaşıyorum. Bahçem olmadığı için barınaklar tarafından birk aç kez reddedildim ama köpeklerimin her biri de gayet iyi bakıldıkları bir yaşam sürdüler. Asla arka bahçede yanlız bırakılmadılar.
Yetiştiricileri en çok sinirlendiren şey barınakların dolu olduğu için köpek yetiştirmeyi bırakmalarının söylenmesi. Bu sorunun cevap bu değildir. Cevap saygın olmayan yetiştiricileri kapatmaktır. Bu, bir evcil hayvan ararken daha akıllıca alışveriş yaparak ve evcil hayvanların daha iyi bakıldığından emin olmak için daha fazla yasa uygulayarak yapılabilir.
Evcil hayvan dükkanında gördükleri köpekleri satın almayı seçen insanları eğitmek ve sattıkları köpeklerden para kazanmaya çalışanlar yerine ulusal federasyonlara ve ırk derneklerine üye olan kayıtlı yetiştiricileri bulmalarına yardımcı olmak için çalışın.
Bu yıl Westminster Yarışması boyunca sosyal medyada safkan köpek yerine barınaklardaki kurtarılacak köpeklerin izlenmesi gerektiğine dair paylaşımlar gördüm. Westminster ‘da temsil edilen kaç kişi, bu ülkede taşan barınaklardan sorumludur sizce?
Toplu üretim yapan köpek çiftlikleri ve barınaklardaki köpeklerle mücadele etmek için her gün saatlerini harcayan kişileri öcü gibi göstermeyi bırakın. Arada bir denge olmalı. Barınaklar ve kurtarıcılar yetiştiricilerle birlikte çalışmalı. Onlara karşı değil. Köpek sahiplenmek istiyorsak bunu akıllıca yapması gerekenler bizleriz.
Bir safkan almak istiyorsanız yavrunun geldiği tesisi görmeyi isteyin, ırkın kan hatları ve genetik garantiler hakkında ayrıntılı sorular sorun. İyi bir yetiştirici, köpek barınaklarını göstermek, sorularınızı cevaplamak, ırkın genel karateri ve köpeklerinin bireysel kişiliklerini açıklamak vb. konusunda mutlu olacaktır. Yetiştiricim, 8. haftaya kadar onu eve getirmeme izin verilmese de, 6 haftada yavruların kardeşleriyle oynamama izin verdi. Bir saat boyunca 9 Berner yavru ile bir odada oturdum. Cennetteydim sanki. Oda temiz ve düzenli ve köpek yavruları iyi sosyalleştirilmiş ve yavuların annesi, babası ve hatta birkaç kuzeniyle tanıştım. Yetiştirici de bana 9 kuşak boyunca tüm kan hattını gösterdi. Saf yetiştirilmiş bir köpek istiyorsanız, bir köpek aldığınız kişi işte budur. Süpermarkette buluşmak isteyen ve size resimler dışında ebeveynleri göstermeyecek bir adam değil. Sorumlu bir şekilde evlat edin ve sorumlulugunuz bilincinde satın alın.
Comments