Köpek Parkları gerçekten niyet edildikleri kadar faydalı mı? Halka açık parkların çitlerle çevrili belirli bir alanında köpeklerin serbestçe dolaşabileceği, birbiriyle oynayıp egzersiz ihtiyaçlarını karşılayabileceği fikrine dayalı kurulan bu yerler yıllar geçtikçe artıları kadar eksileriyle de dikkat çekmeye başladı.
2018'de Ulusal Park Alanları Müdürlüğünün (NRPA) yürüttüğü araştırmaya göre Amerikalıların %91 köpek parklarının faydalı olduğunu düşünüyor. Köpek parklarını destekleyenlerin %60'i köpeklerin serbestçe egzersiz yapabilecekleri güvenli bir alan sağladığını, %48'i köpeklerinin sosyalleşmesine yardımcı olduğuna inanıyorlar. Özellikle de evlerinde bahçeye sahip olmayan şehirli köpek severler için bu ideal gibi görünse de birbirlerini tanımayan bir köpek grubunu aynı alana koymanın hiç bir doğal yani yok.
Profesyonel Köpek Eğitmenleri Derneği başkanı ve sertifikalı eğitmen olan Nick Hof sosyalleşme kavramının köpeklerin birbirleriyle iletişime geçme yetenekleri değil daha çok 20 haftanın altındaki yavru köpeklerin yeni deneyimlere maruz bırakılma süreci olduğuna dikkat çekiyor.
Bu onların kendilerine daha çok güvenmeyi öğrenmelerine kapı açar. Ancak sosyalleşme yavrular için kritik bir dönemdir ve köpek parkları 12 ay altı köpeklerin gidip yeni köpeklerle serbestçe tanışabileceği ideal ortamlar değildir. Aşırı oyuncu başka bir köpek sosyal becerileri ve kendine güveni oturmamış bir yavrunun gelecekteki diger köpeklere olan tepkisini tamamen olumsuz etkileyebilir.
Sosyalleşme köpeğin ilerde stresli ortamlarla başa çıkması için gerekli mental ve duygusal becerileri geliştirmesi amaçlı olmalıdır. Bu nedenle yavru bir köpeği köpek parkı yerine kontrollü bir şekilde diger yaşdaşlarıyla iletişim kurmayı öğrenebilecekleri yavru sınıflarına yazılmaları çok daha doğru olacaktır.
Erişkin köpekler davranışsal açıdan sosyal deneyimlere zaten sahip olduklarından bu stresle başa çıksalar da utangaç ya da çekingen bir yavru, köpek parkındaki aktiviteleri duygusal olarak basa cıkılması çok zor bulabilir. Bu da köpeğin diger köpeklerden korkmayı öğrenmesine, bu korkuyla başa çıkabilmek için de saldırganlığa yönelmesi sıklıkla görülen sorunlardandır. Köpek parkları ayrıca başka köpeklerden istenmeyen davranışları öğrenmelerine de neden olabilir.
Amerikan Hayvan Hastanesi Derneği'nden kıdemli veteriner hekim Dr Heather B. Loenser: ''köpek sahiplerinin köpeklerinin diger köpeklerle iyi geçindiğini düşünmesi her zaman bunun böyle olacağı anlamına gelmez'' diyor.
Köpeğinizi bu tip bir parka götürmeniz en başta herkesin köpeğini iyi tanıdığını ve kontrol altında tuttuğuna güvenmeyi gerektiriyor ki bir yapancıya bu kadar güvenmek ne kadar doğrudur tartışılmalıdır.
En büyük sıkıntılardan biri büyük ve küçük köpekler için ayrı alanlar olmamasıdır. istemeden de olsa büyük bir köpek küçük bir köpeğin yaralanmasına hatta ölümüne neden olabilir.
YARALANMALAR
Küçük hırlaşmalardan büyük kavgalara köpek parklarında sıklıkla köpeklerde ısırık izlerine rastlanmaktadır. Bu ısırıkların psikolojik etkilerinin yanında enfeksiyona açık oldukları da iyi anlanmalıdır. Ayrıca bağ doku yaralanmaları, diz ekleminde zedelenmeler gibi iskelet sağlığını olumsuz etkileyen hasarlar görünürde hararetle oynayan köpekler arasında sıklıkla görülebilir.
İkinci bir risk de gelen köpeklerin asıların tam olup olmadığının bilinmemesidir. Bu da hastalıkların yayılmasına neden olabilir.Amerikan Hayvan Hastanesi Derneği köpeklerini köpek parklarına getiren sahiplerin Bordetella, Dıştemper, Leptospirosis, kuduz ve köpek influenzasına karşı asılarının güncel olduğundan emin olmalarını tavsiye ediyor.
VÜCUT DİLİ
Çoğu köpek sahibi köpeklerin vücut dilini okumakta yetersizdirler. Köpeklerinin rahat ya da güvende hissetmediği ya da kızgın olduğunun işaretlerini görmezden gelirler. Bu da köpekler arasında büyüklü küçüklü kavgaların patlamasına neden olmaktadır. Köpek beden dilinin anlaşılması herkesin köpeğinin güvenli ve rahat olduğu hali desteklemesi ve karşılaştıkları köpeklerin güvenli olup olmadıklarını değerlendirmelerine imkan tanır.
Hof, köpek parklarının köpekler kontrolsüzce etrafta koştururken sahiplerinin diğer köpek sahipleriyle sosyalleşebileceği alanlar olmadığının altını çiziyor. Köpeklerin sürekli gözlenmesi ve işlerin kızışmadığından emin olmaları gerekiyor.
Peki nelere dikkat etmek gerekiyor? Dr Loenser, hava sıcak değilken üst dudağın yalanmasının, esnemenin ya da hızlı nefes alıp vermenin korku ya da agresyonun gizli işaretleri olduğunu söylüyor. Diğer bir fırtınadan önceki sessiz işaretler ise kasılmış vüçuitlar ve dimdik duran kuyruklardır. Gözün köpekler üzerinde olması bu işaretlerin okunarak olaylar kontrolden çıkmadan durumu düzeltilmesine fayda sağlayacaktır.
Mutlu bir şekilde oynuyor görünen köpekler bile riskli olabilir. Sağlıklı bir oyun temposu küçük durmalar ve molalar içerir. Yoğun bir şekilde oynayan iki köpeği ara ara ayırıp sakinleşmelerini sağlamakta fayda vardır.
Bir köpeğin diğerini yere yapıştırdığı davranislara müdahele edilmelidir. Oyun sırasında havlamak, hırlamak ve diger sesler genellikle normaldir ancak bunlar uyarı anlamında çıkarılıyorsa araya girip köpekler sakinleşene kadar oyunlarını durdurmak tavsiye edilir.
Iyi bir gunde kopek parkı eğer dolu değilse köpeğiniz fiziksel egzersizini buradan karşılayabilir ancak bu mental ve duygusal olarak tatmin olacağı anlamına gelmez. Her ne kadar bu parklar köpek sahipleri için kolay çıkış noktaları gibi görülse de köpeğinizle uuzn yürüyüşlere çıkmanız, eğitim sınıflarına katılmanız çok daha anlamlı ve doyurucu bir birliktelik sağlayacaktır.
Sonuçta risklerin avantajlardan daha fazla olup olmadığına siz karar vereceksiniz. Küçük ve kokulu bir alanda sahipleri telefonlarına bakar ya da yanındakiyle dedikodu yaparken bir düzine başıboş köpeğin arasına kendi köpeğinizi salıp salmamak size kalmış. Günün sonunda köpeğiniz sadece sizle birlikte olmak ister. Bu nedenle onla geçirdiğiniz vakitlerin anlamlı ve zenginleştirici olduğundan emin olun.
