Covid-19'lu günlerin neden olduğu sosyal izolasyonun sonucu olarak köpeklerin insanların akıl sağlığı üzerindeki olumlu etkileri daha da görünür oldu. Kediler de insanların sevdiği ev hayvanları olsa da köpeklerle kurduğumuz ilişki kendi başına özel bir yer tutuyor gibi görünüyor.
Bunun ilk nedeninin sosyal tanıma - yani başka bir canlıyı sizin için önemli başka bir varlık olarak görme etkisine bağlanıyor. Kişinin köpeğiyle kurduğu ilişki sıklıkla annenin cocuguyla kurduğu ilişkiye benzetiliyor.
Akademisyen ve psikolog June McNicholas, hayvan bakımının kişisel bakımla eş değer olduğunu söylüyor. İnsanlar parkta köpeği olan biriyle sohbet etmeye daha kolay başlama eğilimindeler. Tüm gün evde karantinada kalmışken bunun bir kişi için başka biriyle konuşmak için tek fırsat olma ihtimali yüksek. Köpeklerimize mama almaya çıktığımızda kendi mutfak alışverişimizi de yapıyor oluruz. Hatta onların mamasını önlerine koyduğumuzda sıklıkla bizler de aynı zamanda kendi yemeğimiz için masaya otururuz. Engelli kişilerle köpekleri üzerinden konuşarak iletişim kurmak çok daha kolaydır.'
Sosyal tanıma (social recognition), koyun gibi bir kaç başka türle paylaştığımız bir bağ kurma mekanizmasıdır. Bağ kurduğumuz canlılarla koruma ve kollama davranışı sergileriz. Araştırmacı yazar Meg Daley Olmert, köpeğimize bebeğim dediğimizde aslında beyinde çocuğumuza duyduğumuz benzer tepkimeler gerçekleşiyor.' diyor.
18 kadının beyinlerinin MR çekimlerinde çocuklarına ve köpeklerine baktıklarında beyinlerinin ödül, duygu ve bag kurma /tanımlama'dan sorumlu benzer bölgeleri aktıve olduğu görülmüştür.
Yine de önemli bir ayrım vardır: köpekler fusiform gyrus denen yüzsel tanımlama ile ilgili bölgeyi hareke geçirirken bebekler ödül ve bağ kurma ilek ilgili tegmentum bölgesini uyarmaktadır. Bu da yangın anında köpeği değil bebeğimizi kurtarmayı seçmenin nedenini açıklamaktadır.
