top of page

Paolo Breber ile Cane Corso Uzerine

Paolo Breber – 1970’lerde Cane Corso’yu kurtaran kişiyim. Nesli tükenmek üzereydi ve geriye kalmış son birkaç köpeği kurtarmayı başardım. Oradan yola çıktık. Ancak şunun altını çizmeliyim ırkı kurtarırken onu başka ırklarla melezleyip yeniden oluşturmadık. Bu üretim programında geleneksel köpekler kullanıldı. 1950’lere kadar İtalya’da yaygın bir iş köpeğiydi. Sonra değişimler nedeniyle aniden ortadan kayboldu.

Ben orjinal köpekle ilgileniyorum. Show köpekleriyle değil. Çoğunlukla kırsalda büyükbaş yetiştiren ailelerde bu köpekler vardı. Süt inekleri hatta güney İtalya’da mandacılık da yaygındı. Son örneklerin sahibi işte bu insanlardı. Benim gördüğüm örnekler domuz yetiştiricilerinde mevcuttu. Bu hayvanlar kapalı çiftliklerde değildi. Insanlar açık alanda yayarak bu tip hayvancılığı sürdürüyordu. Kimi ormanlara kimi de tarlalar biçildikten sonra geri kalanları yesinler diye bu tip yerlerde domuzlarını yayıyorlardı. Koyunculuk yapmak gibi. Bu nedenle bu tip köpeklere gereksinimleri vardı. Domuzlar bazen oldukça huysuz olabiliyorlar.

O yıllarda koyun güdümünde kullanılan başka bir çoban köpeği hakkında makaleler yazıyordum. Yazdıklarımı okuyan biri: ‘ Görüyorum ki Güney İtalya’da çalışıyorsunuz. Şu köpekleri de gördünüz mü ?’ dedi. Bana köpekleri tarif etti ancak kendisi de görmemişti. Bu köpeklere, 2. Dünya Savaş’ından önce sahip olan başka bir arkadaşının tarifini bana iletiyordu. O yıllarda çok yaygındılar. Ben de Güney İtalya’da Pulio denen bölgede köpekleri aramaya başladım. Ben araştırmacı biyoloğum. Çalıştığım enstitütü oradaydı. Kırsaldaki araştırmalarımda bu köpeklere rastlayamadım. Sonra yerel bir ırk güzellik yarışmasına rast geldim. Orada birkaç tane vardı; ancak köpek federasyonu tarafından henüz tanınmadığından ringlere çıkamıyorlardı.

Angela Clark - O zaman bir ırk değillerdi. İtalyan Köpek Federasyonu henüz onu tanımamıştı.

Breber – Irklar sadece federasyonların tanıdıkları köpekler değillerdir. Irklar, federasyonlar ortaya çıkmadan önce de vardılar. İtalya’da bir ırkın ırk olabilmesi için federsayonun onu tanıması gerektiğine inanılıyor. Ben buna katılmıyorum. Köpeklere yaptıkları şeyi ben desteklemiyorum. Kültürel olarak hiç bir anlam taşımıyor. İçe kapalı bir dünya ve köpekler üzerinde otorite olduklarını düşünüyorlar. Bence hiç birşeyden anlamıyorlar.

Clark - Sizce niçin Amerika’da özellikle ırk tipinde çok fazla farklılıklar görüyoruz?

Breber – Amerika pek çok bakımdan hala özgür bir ülke. Köpeklerinizi çeşitli şekillerde kullanabiliyorsunuz. İtalya’da hayvan hakları savunucuları artık kulak-kuyruk kesemezsiniz, dişlerini sabah akşam fırçalıyacaksiniz vs vs pek çok şey dayatıyorlar. Siz hala bu köpekleri üretim amaçları için kullanabiliyorsunuz. Aslına bakarsanız Amerika’daki bazı köpeklerin resimlerini gördüm. BAzıları, hepsi değil, gayet güzel köpekler. Clark- Yazdıklarınızı ya da yazdıklarınız hakkındaki yazıları mümkün olduğunca dikkatle okuyorum. Biliyorum bazı yazdıklarınız silindi. Yazdıklarınızı insanlar korumaya çalışıyorlar. Bu video’nun da sizi daha fazla kişiye ulaştıracağını umuyorum. Özellikle de yeni yetiştiriciler ırka katıldıkça sizin yönlendirmenizle doğru yolda devam edecekler. Sizce bugün Cane Corso’da neden bu kadar fazla tutarsızlık mevcut?

Breber – Tutarsızlığa köpek federasyonu neden oldu. Başta bu melez köpeklerle başladılar. Tahminim Boxer melezi bir köpekle ve undershot çene (alt çenenin üst seçenin üzerine gelecek şekilde kapanması) tipiyle yola çıktılar. Bu tamamen hatalı bir çene kapanışıdır. Doğru şekilde kapanmaz. Bu çok eski bir hikaye. Bu undershot çene tahminim 19. yüzyılda Çin köpeği Pug ile ırka sokuldu. İngilizler bu köpeği eski tip Bulldog’la melezlediler ki bu köpekler pitbul gibi köpeklerdi. Bu zavallı köpeğin, İngiliz Bulldog, üremesine bile izin verilmemeli. O kadar sağlık problemleriyle dolu ki. Clark – Kendi halllerine bırakılsalar zaten nesilleri tükenir!

Breber – Tabii ki İngilizler uzun zaman köpek dünyası üzerinde derin etkilere sahip oldular. Bu undershot çene tipi bir şekilde yayıldı. Bu aslında bir kusurdur. Eski Cane Corso, undershot değildir. Gerçek kırsal alan çalışan köpeği asla undershot olmaz. Bazen ters makas çeneli köpekler görebilirsiniz ki bunun nedenini nesiller önce İngiliz Mastifi ile çaprazlamaya bağlıyorum. Kaldı ki İngiliz Mastif’in nesli uzun zaman önce tükendi. Bugünün köpekleri sonradan üretilmiş köpeklerdir.

Clark- Pek çok ırk ilk ortaya çıktıklarından farklı görünüyor. Bu sanırım showlarda öne çıkan değerlendirme biçiminden kaynaklanıyor.

Breber – Köpek yarışmalarını unutmamız gerekiyor. Bu iş tamamen show dünyasının dışında bir durum. Dar bir görüşe sahipler ve konu üzerinde tek otorite olduklarını sanıyorlar.

Clark - Bunu görebiliyorum. Sizce Cane Corso, Napolitan Mastif’ten mi geliyor?

Breber- Kesinlikle hayır. Öncelikle ben ırkın tarihiyle ilgileniyorum. Tüm o eski kaynaklara baktığımızda orta çağdan itibaren bugünki Cane Corso’yu tarif ediyorlar. Ve ona Cane Corso olarak isimlendiriyorlar. Napoli çevresindeki bu ağır kemikli catchdog - domuz vs yakalama köpeklerine Napoliten Mastif adını verdiler. 1960’lardan önce Napolitan Mastif diye bir köpekten bahseden tek bir kaynak yoktur. Tabii ki çaprazlamalar yapılmıştır ki binlerce yıldır insanlar köpekleri çaprazlar. İki ırk arasında insanlar da bunu yapmıştır. Bazı insanlar bu çaprazlamalarla 1950’lerdeki köpeklere ulaşmak istemiştir. Bu köpekler koşup zıplayabilen ve yüz ve boynunda bugünkü aşırı sarkık derisi olmayan daha ağır kemikli Cane Corso’dur. Elbetteki bu köpekler catchdog olmaları nedeniyle akrabadır.

Clark – Cane Corso’nun Napolitan Mastif olmadığına katılıyorum. Ayrıca benzer görev nedeniyle Mollosus köpeklere benzerlerliklerini de görebiliyorum.

Breber – Gerçek tip binlerce yıl öncesine dayanıyor. İki ırk da aynı köpek grubuna aitler. İkisi de İtalya’dan . Muhakkak bir genetik bağ olmalı. Napoliten Mastif, Napoli köylerinde İsviçreli bir gazeteci tarafından keşfedildi. Irkın köpek federasyonunca tanınmasını sağlayan da odur. Sonra da ırkla ilişkisini kesti. Bugün yarışmalarda kazanan Napoliten Mastiflere baktığınızda Cane Corso’larla hiç bir benzerliği olmadığını görürsünüz. 200 yıl geri gittiğinizde bu köpeklerin sadece güneyde değil İtalya’nın her yerinde yaygın olduğunu görüyoruz. Güney daha gelenekçidir. Bu nedenle bu köpekler o bölgelerde sığır ya da domuz köpeği olarak korundular. Bu köpek aynı zamanda güçlü bir koruma köpeğidir. Sahibi ve ailesiyle yakın ilişki kurar ve ev içinde yaşayabilir. Genel olarak tehlikeli bir köpek değildir ancak bazıları izinsiz eve girildiğinde çok sert olabilir.

Clark – Burada bu köpekleri savaş sonrası gazilerin hizmet köpeği olarak da kullanıyoruz? Bu konuda neler söyleyebilirsiniz?

Breber – Geçmişlerine baktığımızda bu insanlar muhtemelen yanlarında bir Poodle istemeyeceklerdir. Ayrıca bu köpekler sahipleriyle çok yakın ilişki kurmaktadır. Nerdeyse görme engelli rehber köpekleri kadar empati yeteneğine sahiptirler.

Clark – Bu köpekler aynı zamanda güçlü yapıları nedeniyle insanlara fiziksel olarak da destek olabiliyorlar.

Breber – Kesinlikle bunu yaparken onları gözümde canlandırabiliyorum.

Clark – Bence bunun mükemmel bir eşleşme olduğunu düşünüyorum.

Breber – Bence bu gayet iyi bir fikir.

Clark – Sizce Cane Corso’da düzeltilmesi gereken en elzem sorun nedir?

Breber – Öncelikle undershot ya da ters makas köpeklerden kurtulunması gerekiyor. Köpeğin makas çenelere ihtiyacı var. Kesici dişlere kendi tüy bakımları gibi çok basit görevler için bile gereksinimleri var. İkinci olarak kürkün, tamam vücuda yatik olacak ancak çok kısa olmaması gerekiyor. Bu ince parlak kürke baktığınızda size Boxer kürkünü hatırlatıyor. Clark - Pek çok kişinin bu yönde gittiğini ve gitgide daha kısa kürkün görüldüğünü gözlemliyorum. Hatta uzunca kürke iyi gözle bakmıyorlar bile.

Breber – Onlar başka bir köpek yaratıyorlar. Ben yarışmalarda moda olan köpeklerle ilgilenmiyorum. Benim peşinde olduğun geleneksel köpekler. Ayrıca alt kürke de sahip olmaları gerekiyor. Eğer soğuk bir iklimde çalışacaklarsa alt kürkleri olması gerekiyor.

Clark – Renk konusunda ne düşünüyorsunuz? Orjinal renkler nelerdir? Tercih edilen bir renk olmalı mı?

Breber - Renkler genelde çok koyudur. Özellikle kapkara olması gerekmiyor. Koyu kahverengi ya da brindle olabilirler.

Clark – Bugün daha açık renkler de görüyoruz.

Breber – Olabilir. Her rengini gördüm aslında. Bahsettiğim en sık gördüğüm renkler sadece. Açık kahverengi, kahverenginin çeşitli tonları olabilirler.

Clark – İlk başlarda gördüğünüz renkler koyu renklerdi.

Breber – İlk gördüklerim siyah ve brindle idi ancak suan boz köpekler de sık görüyoruz.

Clark – Vücut yapısı açısından ne düşünüyorsunuz? Sizce en doğru tip hangisidir?

Breber - Genel olarak kompakt bir vücuda sahip olmalılar. Karın çok içe çekik olmamalı. Bu, Boxer etkisi. Göğüs çizgisi dirseklerin altına inmemeli. Kalın kemikli ve kompakt olmalı. Bazı köpeklerde Napoliten MAstif etkisi görüyorsunuz. Napoliten Mastif bildiğiniz gibi ön kısmı yere alçak arka kısmı daha yüksektir. Pek çok örnek gördükten sonra gözünüz doğru tipi seçebiliyor.

Clark – Yükseklik ve ağırlık konusunda ne düşünüyorsunuz?

Breber – Boyutları değişiklik gösterebiliyor. Dar boyut toleransı tipik ırk standardı bakış açısı. Tabii ki güçlü ve çevik olmalı bu nedenle ne çok ağır ne de Boxer gibi ince kemikli olmalı. Benim felsefem şu görevleri uygun vücut şeklini de birlikte getiriyor. Eğer köpek kırsalda yaşıyorsa çok yürümeli, sıkı çalışmalı. Napoliten Mastif gibi bir köpek bu işi yapamaz. Size şu kadar cm olur demeyeceğim çünkü değişiklik gösteriyorlar. 70’lerde gördüğüm bir kaç köpek hatta ilk üretimde kullandığım köpeklerden dişi gayet küçükken erkek iri ve yüksekti. Yavrular harika çıktılar.

Clark – Bugünkü ırk standardı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Breber- İtalyan standardı bahsettiğim bir iki nokta dışında bence doğru. Makas çene konusunda ısrarcı olmalılar. Temel hata dişlerde. Bu değişmeli. Bahsettiğim gibi kürk tipine de dikkat etmeliler. Bu kadar parlak ve ince olmamalı. Elbetteki uzun ve sarkık olmamalı da. Vücuda yapışık olmaya devam etmeli. Hepsi bu. Öte yandan ırk standardı sadece dış görünüşe odaklı. Görev karakterinden hiç bahsetmiyorlar. Bu konuda çok muğlaklar. Bu köpeklerin hepsi bir görev için ortaya çıktılar. Maltalı ya da Pekinli, insana eşlik için üretildiler. Bu köpekler de zor olabilirler gerçi. Tarih içinde bu köpekler hep kucakta taşınmış, kürkleri kirlenmesin diye bahçeye pek bırakılmamış ya da diğer köpeklerle sosyalleşmelerine izin verilmemiş olabilir. Her ırk, koruma, gütme ya da av gibi kendi tarihiyle gelmiştir. Bunu da yapabilmeye devam edebilmelidirler. Aksi takdirde nesiller boyu geri giden o şecereler neye yarar ki?

Clark – Zamanda geri gitseniz birşeyleri farklı yapar mıydınız?

Breber - En çok istediğim şey standardı benim yazmamdi ancak bunu benden aldılar. Başladığım yıllarda bu insanlar bana yardımcı olacaklarını söylediler. Tek başına üretimleri vs yapmam mümkün değildi. Daha sonra benden kurtulmaya karar verdiler. İtalyan Köpek Federasyonuna gidip standardı dikte ettiler. Bu büyük bir hataydı. Bunu ben yapmak istedim. Onlar ticari bir yönde gidip yarışmaları vs hedef aldılar. Ben bunlarla ilgilenmiyordum. Ben gerçek tarihi, kültürel köpeği korumak istiyordum. Onu gerçek köklerine sadık tutmaktı amacım. Bunun dışında etrafta bolca güzel köpek var.Boxera benzetilenler dışında ki bunlar bile kendi içinde estetik köpekler. Geleneksel köpekler tabii ki bunlardan çok daha güzellerdir.

Clark – Modern Cane Corso yetiştiriçlerine mesajınız var mı? Breber - Sonunda gerçek köpeğe gelecekler. Bugün daha sakin koltukta yatan köpekleri tercih etseler de orjinal köpeklere dönüş olacaktır. Çünkü onlar çok daha güzeller.

Clark – Bu ırk sizce tarihi açıdan kaç yaşındadır?

Breber – Temel tip Orta Doğu’da İsa’dan önce üretilmiştir. Eski Asur – Babil köpeklerine bakıldığında temel tipin binlerce yıl evvel ortaya çıktığını görürsünüz. Romalılar da bunu başka bölgelere yaymıştır. Romalıların iyi yani bir yerde güzel bir şey gördüler mi onları Avrupa’ya taşımışlardır. Bu köpekleri batıya taşıyan Romalılardır. Tabii ki İngilizler bu köpekleri Britanya’ya Romalıların getirdiklerini söylemektedirler ki İngilizler her zaman mastiff tipi dövüşen köpekleriyle ünlüydüler. Her ne kadar suan köpek sever bir millet olsalar da bence biraz suçluluk duygusundan kaynaklanmaktadır. 18. yüzyıla kadar en kanlı sporlar onlara aittir: boğa köpek, boğa ayı, köpek köpek, köpek sıçan dövüşleri vs. Amerikan Pitbull aslında orjinal İngiliz Bulldog’dur. Amerika’ya götürülmüş ve orada korunmuştur. İngiltere’deki köpekler dövüşler yasaklanınca küçültülüp karakterleri yumuşatılmıştır. Temel tip çok çok önce ortaya çıkıp sonradan batıya yayılmıştır. Bu köpekler Avrupa’da her yerinde görünmüştür. Cane Corso kelimesi 14. yüzyıl kaynaklarında geçmektedir. Günümüze kadar da her yüzyılda bu isim kullanılmaya devam edilmiştir. Bu köpekleri ilk bulduğumda köylüler de bu köpeklere Cane Corso diyorlardı. Bu yaşayan bir tarihtir. Bu nedenle benim için bu çok önemlidir. Bulduğumda tabii ki nesilleri tükenmek üzereydi ancak şuanda tekrar yayıldılar.

Clark – Cane Corso üzerine bir kitap yazmayı düşünür müsünüz?

Bremer kitabını gösterir.

Clark- Tüm soruları cevapladınız. Teşekkürler .






44 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page